Güncel Haberler

‘Matrix gerçek ve bir simülasyonda yaşıyoruz…’

Morpheus, “Matrix her yerde; her yanımızda… Şu anda bile burada, bu odada.” sen söylerken, Keanu Reevestarafından canlandırılan Neo karakterine gerçeği öğrenme fırsatı verdi.

Yaşadığı hayat ve gördüğü her şey onun sadece bir parçasıymış gibi gelir ona. ‘matematiksel işlemler kümesi’ Öyle olduğunu söylerken açıkça filmin dayandığı simülasyon teorisine atıfta bulunuyordu.

Yani tüm evren “gelişmiş bir sanal gerçeklik projeksiyonu” çağ?

FİZİKSEL BİLGİ KÜTLESİ

Bu sorudan yola çıkan bilim adamı ve filozoflardan biri Doktor Melvin Vopson, bilgi fiziği (Bilgi Dinamikleri) alanda çalışıyor.

Bu konuda fizikçiler “Fiziksel gerçeklik bilgi parçalarından oluşur” Dr. Vopson’un daha da ileri gitmesini önerirken “Bilginin fiziksel kütlesi vardır ve evrenin temel bir unsurudur” onaylamalar.

Eğer ispat ederse, evrenin üçte birini oluşturan gizemli karanlık maddenin, yani uzayda karanlık olarak gördüğümüz her şeyin bilgi parçacıkları olduğunu keşfetmiş olacaktır.

“TIPKI DNA’NIN KROMOZOM TAŞIMASI GİBİ…”

Daha önce yayınlanan araştırmasında evrenin en küçük yapı taşı olan Dr. Vopson, ”Bütünleşik parçacıklar” (temel parçacıklar) DNA’mızın kromozom taşıması gibi, herkesin de kendisi hakkında bilgi içerdiğini öne sürdü.

Dr. Vopson, 2022 yılında yayınladığı araştırmasında bilgi fiziğinin ikinci yasasını ortaya çıkardı. Bu yasa, bağımsız bir evrendeki düzensizlik veya rastgelelik derecesi olarak adlandırılan şey için geçerlidir. entropi sabit kalacak ya da zamanla azalacağını.

Yani sistem giderek daha az kaotik hale geldikçe bunun tesadüfen değil, onu yöneten bir mekanizma tarafından başarıldığını ima etti.

SİMETRİNİN BİLİMSEL AÇIKLAMASI

Dr. Vopson, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “O zamanlar bu keşfin çeşitli bilimsel disiplinler için geniş kapsamlı etkileri olduğunu biliyordum. Bir sonraki adımım yasayı test etmek ve onun felsefenin ötesine geçip ana akım bilime katkıda bulunup bulunamayacağını görmekti.” dedi.

Daha sonra fizikçi teorisini doğrulamaya başladı; Genetik, kozmoloji ve hatta simetri alanlarında çalıştı. Bu araştırmalarda Evrenin birçok yerindeki (yüz yapıları, kar taneleri, arı kovanları gibi) simetri, bilgi fiziğinin ikinci yasasıyla açıklanabilir. kurmak.

“Bilgi, MADDENİN BEŞİNCİ HALİDİR”

Dr. Vopson’un bir makalesinde, “Simetri ilkeleri doğa yasalarında önemli bir rol oynuyor, ancak şimdiye kadar bunun nasıl gerçekleştiğine dair çok az açıklama vardı. Bulgularım, yüksek simetrinin düşük bilgi entropisi durumuna karşılık geldiğini gösteriyor, bu da doğanın neden potansiyel olarak buna eğilimli olduğunu açıklıyor. “ Diyor.

Basitçe söylemek gerekirse Vopson, “Doğa her şeyin mümkün olduğu kadar düzenli olmasını tercih ediyor” diyor. “Bu yaklaşım, depolama alanını boşa harcamadan bilgisayarınızın güç tüketimini artırmak gibidir…”

Buna göre Dr. Vopson’un keşfi “Bir simülasyonda yaşıyoruz” ve doğadaki simetrinin bu açıklaması binlerce yıldır sorulan bilgi nedir sorusuna cevap veriyor. “Bilgi maddenin beşinci halidir” O cevapladı:

SİMÜLASYON TEORİSİ NEDİR?

Simülasyon teorisi, evrenimizin ve içinde yaşadığımız gerçekliğin aslında ileri bir uygarlığın yarattığı bir simülasyon olduğu fikrine dayanmaktadır. Bu teori özellikle bilim, felsefe ve teknoloji alanlarında tartışılmaktadır.

Ana noktalar şunlardır:

simülasyon teorisi, gerçekliğimizin aslında bir bilgisayar simülasyonu olduğunu öne sürüyor. Bu da algıladığımız evrenin ve deneyimlerimizin aslında bilgisayarın oluşturduğu yapay bir ortamda gerçekleştiği anlamına geliyor.

Bu teori, teknolojik gelişmenin er ya da geç bilinçli varlıkların deneyimlerini tamamen taklit edebilen bir simülasyon yaratma becerisine ulaşacağını öngörüyor.

Eğer böyle bir teknoloji mümkünse gerçekten böyle bir simülasyonun içinde yaşadığımızı nasıl anlayabiliriz veya inkar edebiliriz?

FELSEFİ KÖKLER

simülasyon teorisi, PlatonMağara alegorisi Descartes‘İtibaren “şeytanın aldatmacası” Gerçeklik fikrine benzer şekilde gerçeklik algımızı sorgulamaya dayanır.

Oxford Üniversitesi’nde filozof ve öğretim görevlisi Nick Bostrom2003 yılında bu konuyu popüler hale getiren bir makalesinde, gelecekteki medeniyetlerin atalarını simüle etme arzusuna ve yeteneğine sahip olacağını öne sürdü.

Bostrom çeşitli olasılıkları değerlendiriyor: “Ya insanlık simülasyon yaratma yeteneğine ulaşamadan yok olacak, ya simülasyon yapma isteği kalmayacak, ya da zaten simülasyonun içindeyiz…”

Simülasyon teorisi hem bilimsel hem de felsefi açıdan tartışma konusudur. Bazı bilim insanları ve filozoflar bu teorinin test edilebilir bir hipotez olmadığını ve dolayısıyla bilimsel olmadığını savunurken, diğerleri bu fikrin gerçeklikle ilgili bazı temel anlayışlarımızı sorgulamamıza yardımcı olabileceğini düşünüyor.

YAPAY ZEKA

simülasyon teorisi, yapay zeka ve “teknolojik tekillik” (teknolojik gelişimin kontrol edilemez noktaya ulaşması) kavramlarıyla da yakından ilgilidir.

Bu, gelecekteki süper zeki yapay zekaların kendilerinin simülasyonlarını yaratma yeteneğine sahip olabileceği fikrini de içeriyor.

Simülasyon teorisi, modern düşüncenin sınırlarını zorlayan, birçok insanı felsefi ve varoluşsal sorularla boğuşan bir kavramdır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Antalya Haber Sunucu
meritking